Yaşar Matbaa

Edit Content

Bize UIaşın!

İletişim Formu

Blog

Matbaacılığın değerleri

 

Günümüz teknolojisinde makine parkurumuz ve ekipmanlarımızla, tecrübeli üretim ve pazarlama kadromuzla İstanbul ve Türkiye’nin birçok iline “Kaliteli”, “Hızlı”, “Söz verdiğimiz gibi” kaliteli ve hızlı hizmet sunuyoruz.

Kurumsal değerlerimiz;
Kurulduğumuz günden bu yana gösterdiğimiz gelişimde bize her zaman rehberlik etmiştir. Bu değerler sayesinde Yaşar matbaa, başarıyı tesadüf olmaktan çıkartmış ve sürekli kılmanın altyapısını oluşturmuştur.

Müşteri Odaklılık
Başarıyı sürekli kılmak için, müşteri ihtiyaçlarını doğru anlayıp beklentileri de aşan çözümler üretiyoruz.

Süreklilik
Paydaşlarla ilişkilerde ve yatırımlarda sürekliliği olan adımlar atmanın kalıcı değerler yaratacağına inanıyoruz.

Güvenilirlik
İş etiği ilkelerine bağlılığımızla paydaşlarımız ve çalışanlarımızda yarattığımız güven en önemli varlığımız.

Yenilikçilik
Yeniliklere sürekli açık ve öğrenen bir organizasyon olmanın gereklerini yerine getirmeyi bir ilke olarak benimsiyoruz.

Mükemmeliyetçilik
Mükemmele giden yolun, hizmet süreçlerimizin her aşamasında kaliteye odaklanmaktan geçtiğini bilerek çalışıyoruz.

Sorumluluk
Çevreye ve topluma karşı sorumluluklarımızın bilincinde hareket ediyoruz.

Yaşar matbaa

 

Yaşar matbaa, kaliteli hizmeti ve bu vesile ile müşteri memnuniyetini amaçlayan genç bir ekipten oluşmaktadır. Müşteri memnuniyetini sadece kalitemiz ile değil, bizden talep ettiğiniz hizmeti uygun maliyetler ile size sunarak da sağlamak istemekteyiz. Günümüz piyasasında maliyetlerinizi kısmak konusunda siz müşterilerimize katkı sağlayarak karşılıklı fayda elde etmek istemekteyiz. Maliyet ve kalite konusunda talep edilen hizmeti doğru ve zamanında size teslim ederek olası gecikmelerde sizi zor duruma düşürmemek dikkat ettiğimiz unsurlardandır. Tek iş yapacağımız bir firma olarak değil, sürekli iletişimde olacağımız iş ortağımız olarak..

Bizimle iletişime geçin!

Firmamız hakkında merak ettiğiniz veya iletmek istediğiniz herhangi bir konu olursa, bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Türkiye’de matbaa

 

Matbaa, ilk defa Uzakdoğu’da kullanılmaya başlanmıştır. Bilinen ilk baskı, 8.yüzyılda Japonya’da yapılmıştır. Japon İmparatoriçesi Shokoko, kutsal Budizm metinlerini Sanskritçe dilinde Çin alfabesiyle bastırmış ve aynı yüzyılda matbaa Çinlilerden Uygurlar Türkleri’ne geçmiştir. Uygurların 8.-9.yüzyıldan itibaren baskı yaptığı bilinmektedir. (Tun-Huang mağarasındaki buluntular.)Ahşap harflerden oluşan müteharrik (hareketli/ harfleri sökülüp takılabilen) matbaayı , Uygur Türkleri icat etmiştir. Johann Gutenberg ise; çırağı Fust ile birlikte Mainz şehrinde, metal harflerle basım tekniğini uygulamıştır. İlk çalışmaları olan 42 satırlık İncil’i 1455 yılında basmışlardır.
Osmanlı Devleti’nde de ilk matbaa, azınlıklar tarafından kurulmuş ve kendi dillerinde İncil, vb. dini kitaplar basmışlardır. 1726 yılında da Macar asıllı İbrahim Müteferrika (1674 – 1761) ve Paris Büyükelçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin oğlu Sait Efendi’ye ( ? -1761), Türkçe baskı yapacak bir matbaa (basımevi) kurma izni verilmiş ve dinî yayınları basmama şartıyla 14/16 Aralık 1727 tarihinde bu matbaa çalışmaya başlamıştır. Bu matbaada sırasıyla aşağıdaki eserler basılmıştır.
1-31 Ocak 1729 tarihinde, Mehmet Vanî’nin “Vankulu Lûgati” ilk kitap olarak basılmıştır. Bu eser, Arapça kelimelerin Türkçelerini veren bir sözlüktür.
2-29 Mayıs 1729 tarihinde, Katip Çelebi’nin, “Tuhfetü’l Kibar Fî Esfari’l Bihar” isimli Osmanlı deniz tarihi ile ilgili eseri, ikinci basılan eserdir (1000 adet basıldı).
3-26 Ağustos 1729 tarihinde, Polonyalı Kurusinski’nin, İbrahim Müteferrika tarafından çevrilen “Tarih-i Seyyah der Beyan-ı Zuhur-ı Agvaniyan ve Sebeb-i İnhidam-ı Bina-i Devlet-i Şahan-ı Safeviyan” isimli, İran ve Afgan tarihine ait eseri, üçüncü basılan kitap olmuştur. (1.200 adet basıldı).
4-1730 Mart ayında, Türkiye’de basılan ilk resimli kitap olarak kabul edilen, “Amerika veya Batı Hindistan Tarihi”ni konu alan eser, basılan üçüncü kitaptır.(500 adet basıldı)
5-“Timur’un ve Torunu Sultan Kali’nin Hayat Hikâyeleri”ni anlatan, kısaltılmış bir çeviri kitabı, basılan beşinci kitaptır.(500 adet basıldı)
6-Süheylî’nin 1628 tarihine kadarki “Mısır Tarihi”ni konu alan eseri, altıncı olarak basılan kitaptır. (500 adet basıldı)
7-Nazmi-zade’nin “Günşen-i Hulefa” adlı eseri, yedinci basılan eserdir. Kuruluşundan 1718 yılına kadar Bağdat tarihini anlatır.(500 adet basıldı)
8-İbrahim Müteferrika’nın İstanbul’da döktürdüğü Latin harfleriyle basılan, yabancı tüccar ve din adamlarına Türkçe öğretmek amacıyla kaleme alınan, “Gramer” kitabı, basılan sekizinci kitaptır.
9-İbrahim Müteferrika’nın bizzat kaleme aldığı, “Usulü’l-Hikem fi Nizami’l Ümem” adlı ve Osmanlı yönetim sisteminde yeniden yapılanmanın gerekliliğini ve uygulama yöntemlerini bilimsel bir şekilde anlatan eseri, basılan dokuzuncu kitaptır. (500 adet basıldı)
10-Müteferrika’nın Latince kaynaklardan derlediği, “Pusulanın icadı ve Kullanımı” hakkında bilgiler veren eseri, onuncu basılan kitaptır(500 adet basıldı)
11-3 Temmuz 1732 tarihinde basılan onbirinci kitap, Katip Çelebi’nin, “Cihannüma” adlı eseridir.(500 adet basıldı)
12-Katip Çelebi’nin kaleme aldığı, Adem Peygamber’den 1648 yılına kadar geçen olayların konu edildiği, “Tavîmü’t Tevarih” isimli diğer eseri, basılan onikinci kitaptır. (500 adet basıldı)
13-İlk resmî devlet tarihçisi Naima’nın, “Tarih-i Naima” adlı eseri, basılan onüçüncü kitaptır.
14-17 Şubat 1741 tarihinde, “Tarih-i Raşit” isimli eser, basılan ondördüncü kitaptır. Bu eser,1660-1721 arası Osmanlı tarihini anlatmaktadır.
15-Küçükçelebi-zade İsmail Asım’ın “Tarih-i Çelebi-zade”si de basılan onbeşinci kitaptır.
16-Basılan onaltıncı kitap, Ömer Bosnavi’nin yazdığı, “Osmanlı-Avusturya Savaşları”nı anlatan kitabıdır.
17-Onyedinci kitap, “Lisanü’l Acem” isimli bir sözlüktür. 1 Ekim 1742’de yayınlanan bu kitap, Müteferrika’nın sağlığında basılan son kitaptır.

İbrahim Müteferrika’nın vefatından sonra, matbaa zaman zaman âtıl kalsa da çalışmaya devam etmiştir. Matbaanın başına, 1754 yılında İbrahim ve Ahmet Efendiler, 1783 yılından sonra Beylikçi Raşid Mehmed Efendi ve Vak’a-nüvis Vasıf Efendi geçmiştir.
1796 yılında Abdurrahman Efendi, Mühendishane Matbaası’nı kurmuştur. Daha sonra Üsküdar Matbaası(1802) ve sonrasında 1831’de Takvimhane-i Amire adında bir matbaa daha açılmıştır. Mısır’da Kavalalı Mehmet Ali Paşa da, 1822’de Bulak Matbaası’nı kurdu.

7/24 hizmet veriyoruz!